YAZARLAR HAKKINDA...


Satışçılığın neredeyse doğuştan gelen bir özellik
olduğuna inanlardan mısınız?

Yavuz, İstanbul’un en köklü semtlerinden Erenköy’de doğdu ve
büyüdü. İlk satışçılık deneyimini yaşadığında henüz 7 yaşındaydı.
Kardeşiyle birlikte evlerinin bahçesindeki tavukların
yumurtalarını komşulara satmışlardı. Üniversiteden Yüksek
Mimar olarak dereceyle mezun olduğu zaman şunun bilincindeydi.

Bir insan ancak satarsa kazanabilir. Tasarımını, üretimini,
hizmetini, fikrini ne olursa olsun. Satamadıktan sonra
hemen hiçbir şeyin değeri yoktur. Bu fikirden hareketle ve
mimarlık mesleğinin ağırlığı altında ezilmeden bir yıl ülkeyi
dolaşıp binlerce aspiratör ve mutfak dolabı sattı. Bu büyük bir
deneyimdi aslında. Çünkü Yavuz hayata bakışını; okulda öğretilen keskin hatlı oldukça da konservatif mimar tanımının
dışında bir çizgiye ulaştırmıştı. Alıcılarla daha doğrusu insanlarla
birebir yaşadığı tüm bu deneyimleri mesleğine kattı ve yıllar
içinde tasarımcı yanı nı girişimci ruhuyla birleştirip farklı
seviyelere çıkardı.

Yavuz ne mimarlık aşkından ne de gayrimenkul işinden hiçbir
zaman kopmadı. Bugün de mesleğinde çalışmalarını sürdürüyor,
olağanüstü tasarımlar yapıyor, birbirinden gösterişli binalar
inşa ediyor ve gayrimenkul sektöründeki deneyimlerini de
daha fazla insana ulaştırmak adına yazmaya devam ediyor.
..........

yazarlar02

yazarlar01

İpek de ilk satışçılık denemesini çocukluğunda yaşadı. Bisiklet
almak istediğinde babasının çalış kazan demesi üzerine, o
dönem yazları gittikleri Burgazada’ nın küçük meydanında
hulahop satıp, Tommiks, Teksas kiraya vererek insanın isterse
12 yaşında da bir şeyler satabileceğini gördü.

O günlerden bugünlere neredeyse her zaman satışın içinde oldu. Liseyi bitirip sermayesiz ne yapabilirim diye düşündüğünde annesi de bir dönem uğraşmış olduğundan emlak işini yapabileceğine inandı.

İlk emlak ofisini Beyoğlu Tepebaşında asansörü ikide bir
bozulan bir iş hanının 5. Katında açtı. Olayın kendisi onun
hayatında bir devrim olduğundan ofisinin adını da Devrim
emlak koymuştu. Üniversite yıllarında da satışçılıktan kopmadı.
Öğrencilik döneminde zincir firmalardan birinin bireysel
temsilcisi olarak bakım ürünleri sattı. Mezuniyet sonrası bir
dönem inşaat sektöründe çalışsa da onu en çok mutlu eden
ve yaşadığını hissettiren işe yani emlak sektörüne geri döndü.
Şimdilerde bir yandan Taylan’ı büyütüyor diğer yandan satmaya
ve kiralamaya devam ediyor.

Bu iki insanın hayatındaki dönüm noktası gayrimenkul
işi sayesinde tanışmış olmalarıdır. Zaman içinde bazılarına
inanması güç gelebilecek kadar büyük dalgalanmaları
da yaşadılar ama hiçbir zaman yılmadılar. Satışçılığın
özündeki girişimci ruh ikisini de ayakta tuttu.
Bugün ise üretkenliğin doruk noktasındalar ve gayrimenkul
işini yapmak isteyen girişimcilere yol göstermek
için yazıp çizmeyi sürdürecekler.

yazarlar03

yazarlar04